31 Mart 2014 Pazartesi

Bugün Umutsuzum...

Bugün umutsuzum, bugün belki uyanmak bile istemedim. Yanımda mıkırdanan oğlumun gülen gözlerine bakarken kendimi suçlu hissettim. Nerede yanlış yapıyorduk? Bu kadar büyük oranda insan gerçekleri nasıl göremiyordu? Bizim bu yönetime demokrasi dersi vermemiz için daha ne olması gerekiyordu? Herşeyin açıklaması montaj, komplo muydu? Daha da kötüsü bundan sonra bizi ne bekliyordu? Aldığı güvenoyu ile daha neler yapacaktı neleri yasaklayacaktı, neleri serbest(!) bırakacaktı?

Söylenecek söz yok(çok) belki sussam daha çok duyulurum. Oysa ne de mutluyduk oyumuzu vermeye giderken...
2011'den bu yana hiçbirşey değişmemiş yine o sözü paylaşıyorum.

“Demokrasilerde bir seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir.”
                                                                                                 John F. Kennedy

29 Mart 2014 Cumartesi

Yarın Oyumu Kullanacağım Çünkü....



Yarın oyumu kullanacağım çünkü;

  • Ülkemin topraklarında özerklik konuşulsun istemiyorum.
  • Ülkemde al bayrağımızdan başka bir bayrak dalgalansın istemiyorum.
  • Ülkemde çocuk, sivil, kadın demeden insan öldürenlerin serbestliğe yol almasını istemiyorum.
  • Ülkemde milli bayramlarımızı coşkuyla kutlamak istiyorum.
  • Ülkemde her sabah öğrencilerim "Ne mutlu Türk'üm diyene! Diye bağırabilsin istiyorum.
  • Ülkemde çocukların sebepsiz yere ölmesini istemiyorum.
  • Ülkemde hırsızların yönetici olmasını istemiyorum.
  • Ülkemde haber alma özgürlüğümün engellenmesini istemiyorum.
  • Ülkemde sosyal medya mecralarının yasaklandığına inanmak istemiyorum.
  • Ülkemin biraz daha oy toplamak için olmayan sebeplerle savaşa sürüklenmesini istemiyorum.
  • Ülkemde insanların artık uyanmasını istiyorum.
  • ...
  • Oğluma bırakacağım geleceğe umutla bakmak istiyorum.


26 Mart 2014 Çarşamba

Hamilelere Kitap Önerisi

Biz kadınlar ne kadar isteyerek hamile kalsak da hamile olduğumuzu öğrendiğimizde bir boşluğa düşeriz. Ve acımasız mükemmeliyetçi ruhumuz kendini gösteriverir. Nasıl besleneceğim? Nelere dikkat etmeliyim? Neleri yapmam yasak? Neleri mutlaka yapmalıyım? Hangi ilaçları kullanmalıyım? Hamileliğimi ideal kilo alımıyla bitirebilecek miyim? Gibi birçok soru beliriverir aklımızda. Ve koşarız kitapçılara bir bakarız ki hamilelik kitapları derya deniz. Bu durumda hamilelik serüveninizin her anında tek başına rehberiniz olabilecek bir kitaptan bahsedeceğim. Kitap Prof. Dr. Mehmet C. Öz ve Prof. Dr. Micheal F. Roizen işbirliğiyle yazılan  "Siz Bebeğinizi Beklerken; Sağlıklı ve Mutlu Hamilelik Klavuzunuz"  kafaları karışık anne adaylarına blog blog forum forum gezmek yerine uzmanlarca hazırlanan bu klavuzu gözü kapalı tavsiye ediyorum.

Kitabın arka kapağından;

İlk kez hamile kalıyor olabilirsiniz ya da bir futbol takımı kuracak kadar çok çocuğunuz olabilir ama yine de hamileliğin ne demek olduğunu ve sağlıklı, mutlu bir hamilelik geçirme ihtimalinizi nasıl artırabileceğinizi merak ediyor olmalısınız. Bu muhteşem biyolojik yolculuk hakkında ne çok şey okumuş, izlemiş, araştırmış veya konuşmuş olursanız olun bu türde bir kitap daha önce hiç okumadınız. Hayatta çok az deneyim, hamilelik kadar uç noktalarda duygusal ritimlere sahiptir.

Siz bu durumda nasıl davranırsınız? İyi ve kötü zamanlar, aşermeler ve mide bulantıları, hamilelik kıyafetleri ve derideki çatlaklar hakkında soracağınız sorular olabilir. 280 günlük bu yolculukta ara sıra kafanızın karışması son derece normal ve de sağlıklıdır. Ancak bazen bu dağınıklığı gidermede yardıma ihtiyaç duyabilirsiniz.

SİZ: Bebeğinizi Beklerkende Dr. Mehmet Öz ve Dr. Michael Roizen size yalnızca ne yapmanız gerektiğini değil aynı zamanda neden yapmanız gerektiğini de öğreterek gerginliğinizi azaltmaya yardımcı olacaklar. 


Onlar modern anlamda yeni bir alan olan ve size çocuğunuzun genetik kaderini değiştirebilme gücü veren epigenetik hakkında şaşırtıcı içgörülerle vücudunuzun biyolojisini açıklayacaklar. Beslenme, egzersizler, hormonlar ve hamilelikle ilgili birçok sorunu iniş ve çıkışlarıyla ele alacaklar. Her şey bir yana, doktorlarınız bu yolculukta sizin de istediğiniz şeyi istemektedirler: Sağlıklı bir bebek (ve sağlıklı bir anne). 

İçiniz rahat olsun: SİZ: Bebeğinizi Beklerken bu harika uçuşta en sevdiğiniz yolculardan biri olacak. 



25 Mart 2014 Salı

En Güzel Hikayem

Bugün doğumgünün bitanem, söylemesi dile kolaymış. Anne olunca anladım; yeni bir hayat başlarmış insanın doğumgününde, yeni bir mücadele, ilk önce yumuk yumuk olan el yavaş yavaş açılırmış, sabahın güneşi beklediği gibi beklermiş anne; o ilk gülümsemeyi, ne zormuş insanoğlunun bir şeyi tutup kavraması önce iki elle sonra tekiyle, seslenince yüzünü sana dönüşü ne mutlu edermiş hele bir de gülüp yüzünü saklamışsa, tarif edilemezmiş o ilk kahkahayı duyduğun an. Daha 6 ayı dolduramamışız, düşününce ne uzun geliyor oysa ne zor geçti oysa; öte yandan 30'u bitiriveriyor işte insan. Ne kısa geliyor oysa ne çabuk geçiyor ömür oysa.

Bu yıl yeni hayatımızın ilk yılı, bu yıl hediyelerin güzeli bizim. Bu yıl mutluluklar tarifsiz. Ama herşey ve her an seninle güzel seninle anlamlı. Hayallerimi gerçekleştiren, gelecek hayallerimin baş kahramanı iyi ki doğdun... Nice mutlu, sağlıklı, huzurlu yıllara beraberce...

23 Mart 2014 Pazar

Oldu da Bitti Maşallah

Eveeeeeet sünnet olduk. Bugün sünnetten sonraki ilk günümüz. Yavaş yavaş iyileşiyoruz.

Gelelim nasıl geçtiğine. Sünnetimiz Bursa Çekirge Doruk Hastanesinde oldu. Doktorumuz Çocuk Cerrahı Tamer Özekinci idi. Saat 11 de olan randevumuza 10:30 da gittik. Bebeğin tok olması gerekiyordu. Daha önce kararlaştırdığımız gibi lokal anestezi olacaktı. Doktorumuz gelince odasında anestezi için makattan bir sıvı verildi. Bu sıvı oğlumu tepkisiz ve algısız hale getirdi. Öyle ki balık gibi bakıyordu :( sonra sünnet odasına indik ve bölgeyi uyuşturan iğnelerde başladı operasyon. Sonrasında ben bakamadım. Oğlumla ilgilendim ona moral vermeye çalıştım. Bana kim moral verecekti oğlumu öyle masada yatarken görmek acı çekmese de kendini çekiştirmesini yaşamak zor bir deneyimdi. Operasyon neredeyse yarım saat sürdü. Bittiğinde bir odaya alındık. Bebeğim kendinde değildi. İnliyordu. Hemşire hanım ağrı kesici iğne yaptı ve böylece uyumaya başladı ve biz de o uyurken evimize geldik. 13:30 da evdeydik. 17:30a kadar uyudu. 17:30 uyandı önceleri normal bir şekilde bakınırken birden şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı. 5 dakika durmaksızın ağladı. Zorlu süreç sadece bu ilk çişini yaparkenki zamandı. Hemen altını açtık. Doktorun tarif ettiği şekilde etrafını sildik. Gazlı beze mustela krem sürüp yaralı bölgenin üstünü kapatıp bezi bağladık. Ağrı kesici olarak dolven şurup verdik. Ikinci alt değiştirme ilki kadar zor olmadı. Saat 19:30'da da uyudu. Evet ilk gün zordu. Hem bizim için hem oğlum için.

Şimdi ertesi gün oldu. Alt değiştirirken sadece gazlı bezi yenilerken ağlıyor bunun dışında rutin hayatımıza döndük. Umarım herşey kısa zamanda eskiye döner.

Zor bir deneyimdi bizim için. Fakat herşey yolunda gitti. Gözümüzde büyüttüğümüz kadar olmadığını anladık. Doktorumuzdan ve hastaneden de çok memnun kaldık.

Böylece bunu da atlattık.

Operasyon öncesi

Operasyondayız

Bitti odaya geçtik

Evde uyuyor

Ertesi gün



21 Mart 2014 Cuma

Teşekkürler Kitap Evi Otel

22 Mart oğluşumuzun sünnet operasyonu olacağından 25 Mart olan eşimin doğumgününü 19 Mart'ta kutlamaya karar verdim. Mekan olarak Kitapevi Oteli seçtim.

Gittiğimizde bize özel güzel şık bir masa hazırlanmıştı. Restaurant'ın dekoru yoğunlukla antika objelerden oluşuyor. Eski bir piyano, kitaplık ve tabi ki şömine. Loş bir ışıklandırma, mumlar ve hoş müzikler. Menüye gelince ana yemek gayet lezzetli idi. Servis de çok iyi idi. Fakat tatlı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Genel olarak başbaşa kutlamalar için çok uygun bir mekan.

Son olarak kış bahçesini de görmenizi öneririm. Orada da şömine mevcut. Sıcak bir içecek eşliğinde keyifli vakit geçireceğinizi düşünüyorum.

Bursa'nın ortasında Bursa'dan çok uzakta biryer. Geçirdiğimiz keyifli zaman için Kitap Evi Otel'e teşekkürler.




18 Mart 2014 Salı

İyi ki Doğdun Mutlu Ol Senelerce...

Tuğbacım, canım arkadaşım doğumgünün kutlu olsun. İyi ki doğdun. Seni tanıdığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Yaşadığın tüm mutlulukları hakediyorsun. Ailenle, eşinle ve arkadaşlarınla daha da daha da mutlu ol inşallah.

Bugün malum yanında olamıyorum ama, işte böyle yakınında bir yerlerde olmaya çalışıyorum. Tüm iyi güzel dileklerim seninle. Bu zorlu günlerimde herzaman o gülen gözlerinle destekçim oldun. Seni çok seviyorum. Hiç ayrılmamak dileğiyle...

Nice nice mutlu anlara...


17 Mart 2014 Pazartesi

Ilk Ek Gıda Deneyimimiz

Daha önce 5. Ay muayenemizde doktorumuzun 15 gün sonra günde 3-4 tatlı kaşığı elma ve havuç suyu verebileceğimizi söylediğini yazmıştım. Okumak için tık tık.

Ek gıda annebaba için biraz tedirgin edici olabiliyor. 5 ay boyunca aman verdiğimiz dokunur mu, kaşık tabak yeterince temiz mi diye düşünmeden her daim hazır, taze, tam da bebeğimiz için üretilmiş bir besin ile besledik. İşte geldik yolun sonuna artık bebeğimize adı üstünde ek gıdalar da vermeliyiz Ben de bu süreçte yaşadıklarımı burada yazıyor olacağım.

Öncelikle ek gıdaya geçerken aklımızdaki soruları biraz da olsun gidermek adına Prof. Dr. Hilal MOCAN'ın şu sözlerine kulak verelim.

Neden Ek Besinlere Geçilir?
İlk 4-6 ayda anne sütü bebeğin tüm besin gereksinimlerini karşılar. Ancak bu aylarda anne sütündeki protein yeterli olsa bile, bebeğin ihtiyacı olan enerji sadece anne sütüyle sağlanamaz. Aslında 0-3 ayda yüksek olan enerji ihtiyacı, 3-6. aylarda azalarak 9-10. aya kadar gider. Enerji ihtiyacının azalma döneminde büyüme de yavaşlar ancak bebeğin ağırlığı da giderek arttığı için, sadece anne sütüyle yeterli enerji sağlanamaz. Enerji sarfını bu dönemde artıran diğer bir neden de, enerji kaynağı olan karbonhidratların (şeker) vücutta yağa dönüştürülüp depolanırken daha çok enerjiye ihtiyaç olmasıdır.
Bir bebeğin demir depoları gebeliğin son üç ayında dolar. Ancak anne sütüyle beslenen bir bebekte demir depoları ilk 5-6 ayda tükenir ve bebeğe anne sütü dışında demir kaynağı gerekir; bu da ilave edilen ek gıdalarla sağlanmaya çalışılır.
Ek Besinlere Başlama Yaşı
Ek besinlere başlama yaşı, bebeğin sindirim sisteminin gelişme durumuyla da ilgilidir. Mide sekresyonları ve pankreas fonksiyonları 4-6. aylarda ancak olgunlaşır. Bebeğin çiğneme ve yutma koordinasyonu, baş – boyun kontrolü de bu aylarda tamamlanır. Bebek, 4-6. aylarda süt dışında bir besini diliyle geriye itip yutma özelliğini de kazanır.
Ek besinlere başlamada gecikme, bebekte enerji ve demir sağlamada yetersizliğe neden olur, büyüme geriliği, vücut direncinde azalma, enfeksiyöz hastalıklara yatkınlık, mikronütriyen eksiklikleri gelişebilir. Aksine, ek besinlere erken başlanırsa ishal ve alerjik hastalıklar, anne sütünde azalma, kilo alamama veya aşırı kilo alma görülebilir. 
Ek Besinler
Ek besinler, yüksek enerjili gıdalardan seçilmelidir. Çünkü bebeklerin bu yaşta bir öğünde alabilecekleri miktar azdır. Meyve suyu, yoğurt, sütlü unlu mamalar bebeğe ilk başlanacak gıdalardır. Ancak sütlü unlu mamalar hazırlanırken buğday unu dışında, alerjik özellikleri az diğer tahıl unları; örneğin pirinç unu kullanılmalıdır. Eğer bebeğin doktoru sütlü pirinçli mama öneriyorsa bu tercihen hazır formüla şeklinde olmalıdır. Çünkü halen prensip olarak inek sütü 1 yaşına kadar önerilmemektedir. Bu mamanın besin değerinin ve biyolojik yararlılığın artırılması için bebeğin doktoru bazı değişiklikler yapabilir.
Ailenin sosyo-ekonomik durumu uygunsa 4-6. aydan büyük bebeklerde “devam formülaları” önerilebilir. Demirden zengin sebze çorbaları, anne sütünün hâlâ iyi olduğu bebeklerde 6-8. aylarda verilir. Yine bu dönemde meyve püresi ve katı yumurta sarısı ile kahvaltı verilebilir. Meyve suyu ve püreleri, kalori, mineral ve vitamin yönünden bebeği destekler. Çorbalara ilave edilen bitkisel yağlar enerji miktarını yükseltir ve bebeğin büyümesi için gerekli yağ asitlerini sağlar. Yumurta sarısı katı pişirilmeli ve miktarı yavaş artırılmalıdır.
Genellikle yedinci aydan itibaren diyete dana eti, tavuk eti ve balık eklenmelidir. Et; protein, demir ve çinko gibi minerallerden zengindir. Et başlangıçta kıyma, bebek çiğnemeyi öğrendikten sonra 
köfte şeklinde verilir. Pankreas enzim sisteminin olgunlaşmasına paralel olarak 7-9. aylarda pilav, makarna, ekmek verilmeye başlanır.
9-12. aylar bebeğin aile sofrası için hazırlanmış yiyeceklerden uygun olanla beslenebileceği aylardır. Bebek aile sofrasına oturtulmalı, kendini beslemesi için ona fırsat verilmelidir.
Dikkat Edilecek Noktalar
  • Ek besinlere tek gıda olarak, çok az miktarda başlanmalı, miktar giderek artırılmalıdır. Böylece bebeğin yeni besine alışması için zaman tanınmış olur. İstenmeyen bir reaksiyon geliştiğinde hangi yiyecekten olduğu kolayca saptanır.
  • İlk kez verilecek besinler bebek açken denenmelidir.
  • Bebek ilk kez denenen besini istemezse zorlanmamalıdır.
  • Ek besinler kaşık ile verilmelidir.
  • Bebeğe verilecek yiyecekler doğal ve taze ürünler kullanılarak hazırlanmalıdır.
  • Konserve, dondurulmuş yiyecekler, katkı maddeli hazır besinler bebeğe verilmemelidir.
  • Yiyecekler, kullanılan su ve kaplar temiz olmalıdır.
Bu yazıyı okuduktan sonra ek besine zamanında geçmemizin bebeğimizin gelişimi için çok önemli olduğunu anladım. Ve işe bi cam rende alarak koyuldum.

Cam rendemiz

Elmayı rendeleyip suyunu sıkacaktım fakat  oğluşuma kullandığımız gaz damlasının püre kıvamı ve onun iştahla damlayı yalayışı bizi cesaretlendirdi ve rendelendiğim elma püresini kaşıkla oğluşuma yedirdim. Elmayı sevdiğini söyleyebilirim. Ilk gün 5 6 kaşık verdim. Bugün ikinci günümüz ve 8 9 kaşık verdim. Emzirdikten sonra verdim ki hala temel besinimiz olan sütümü unutmasın.








İşte ilk iki günlük deneyimlerimiz bunlar. 3. Günden sonra havuca başlayacağız.

Bu yolda iyi bir rehber olacağını düşündüğüm bir kitap da sipariş ettim.


Herkese bol iştahlı ek gıda seansları diliyorum.

15 Mart 2014 Cumartesi

Bir Hafta da Böyle Geçti

Haftaya göz kontrolümüz ile başladık. Eymenciğimin sağ gözünde çapaklanma oluyordu. Çocuk doktorumuz burun ile göz arasında kalan boşluğa parmağımızla baskı uygulayıp aşağı çekerek masaj yapmamızı önermişti. Fakat Eymen masaj yapmamıza izin vermediği için başka yapılabilecek birşey var mı adına bir de göz doktoruna gitmeye karar verdik. Doktorumuz tabi ki Murat Moray. Gittiğimiz gibi önce bebişimin göz ölçümü yapıldı. Nasıl derseniz, çok kolay bebişinizin ışıklı tabancaya benzeyen bir alete bakması yeterli. Göz değerlerimiz gayet normal çıktı şükür. Kayma vs. yok. Böylece 1 yaş öncesi göz kontrolümüz yapılmış oldu. Artık bir daha 2 yaşında gideceğiz kısmette :) çapaklanmaya gelince masajdan başka çözüm yok :(

Göz konrolündeyiz

Doğum iznim ve rapor hakkım bittiğinden Pazartesi izin almak için okula gittim 15inde ücretsiz izne ayrılacağımdan 5 gün izin bana yetecekti. Fakat iznimin onaylanmaması ile 5 gün işbaşı yapacağımı öğrendim. Önce tabi ki şok oldum. Bu zamana kadar Oğlumla en fazla bir saat ayrı kalmıştım ve izin alacağımı düşündüğümden böyle bir duruma hiç hazır değildim. Fakat ben anneydim ve hemen toparlanıp 5 günlük bir plan yapıp bebeğimin bu süreçten minimum düzeyde etkilenmesi için gerekli tüm önlemleri almalıydım. Öyle de oldu bu süreci öncelikle biricik annem sayesinde atlattık. Oğluşumda beni hiç üzmedi. Ama sezdi bence bana gülmeleri azaldı sanki bu hafta:( fakat faydası da olmadı değil benim için de annem için de ve bebeğim için de çok güzel bir antrenman oldu. İşte bu beş gün çalışan bir anne oldum böylece. Neyse ki artık izindeyim ve Eymen 11 aylık olana dek hep yanında olacağım.

Öğretmen anne oğlumu bıraktım gidiyorum :(

Havanın güzel olması ile haydi bir dışarı denemesi daha yapalım dedik bugün. Daha önceki denemelerimiz için tık tık. Her deneme bir öncekinden daha iyi diyebilirim ama hala başarılı değil :( Eymen Batu bebek arabasında durmadığı için kucakta geziyoruz. Kucakta da sıcakta çabuk sıkıldığından hızlıca dönüşe geçiyoruz.

Oğlum ise haftayı bu pozlarla geçirdi



İşte böyle geçti bir hafta köpüklü bir Türk kahvesini hakettim değil mi? Herkese iyi haftalar.

13 Mart 2014 Perşembe

Kadın Cumhuriyeti Kuruldu...

Burası bizim cumhuriyetimiz burada herkes neşeli, biraz depresyonda, çokça mutlu, belki anne ya da anne adayı, veya gelin, bazen gözü yaşlı, gelgitli, kararsız, alışveriş tutkunu, aşık, güzel, seksi, aşçı, keyfine düşkün ve daha bir çoğu kısaca burada herkes kadın. senin gibi, benim gibi...

Merak ettin mi? Haydi ne duruyorsun içeri gir 

Evet bu site içeriğiyle, yazarlarıyla, tasarımıyla tam sosyal medya kadınına yönelik emeği, fikri geçen herkese teşekkürler...



11 Mart 2014 Salı

Anne Olduktan Sonra İlk İş Günü


İşte bugün Pazartesi sendromundan bin beterdir. Aylardır tek işin anneliktir. Hayat sadece bebek, ev, süt, alt değiştirme, uyutma, oynama, banyo yaptırma vs. Dir. Dışarıdaki hayatı hele ki mesleğinin inceliklerini çoktan unutmuşsundur. Öyle ki bundan önce nasıl çalıştım, her gün evden nasıl çıktım, işe giderken ne giyiliyordu, makyaj nasıl yapılıyordu gibi sorular dolaşır aklında.

İşte o gün benim için bugündü. Oğluşumla Ilk uzun süreli ayrılık. Ilk defa ben gidiyorum deyip çıkamayacağım bir yer. Ya ağlarsa, ya sağdığım sütle doymazsa diye düşünürken iş hayatındaki sorumluluklar ne kadar da boş geliyor insana. Bugün iştemiydim yoksa Oğlumla rüyalar aleminde berabermiydik bilmiyorum. Ama şunu iyi biliyorum ki bu ülkede anne olmak zor. Bu ülkede istenince bir gecede yasalar çıkabiliyor, ağırlaştırılmış müebbet ceza alan kişi bir yasa ile ertesi gün tahliye olabiliyor fakat geleceğimiz olan bebekler 5 aylıkken anne sütünden, şefkatinden koparılıyor. Senelerce uğraşılıyor bu konuda yasal bir düzenleme yapılamıyor.

 İşte bugün böyle isyanlardayım tüm çalışan anneler adına...

10 Mart 2014 Pazartesi

Bebekle Dışarı Çıkma Denemeleri

Yeni anne babalar için bir sorun da bebekle dışarı çıkmaktır. Hele de benimki gibi kış bebeğiniz varsa kat kat giydirmek, anakucağına koymak, yedek kıyafetler, biberonlar, bez derken daha çıkmadan başlar eziyet. Yolda uyursa ne âlâ yok uyumazsa yol boyu onu nasıl eğlendireceğinizi kara kara düşünürsünüz. Olmadık zamanda arabada emmek ister. Utanırsınız daha yenisiniz. Emziremezsiniz arabada. Birgün eve dönmüşlüğümüz bile vardır sırf emzirmek için :)

Evden çıkma denemeleri doktor randevuları ile başlar. Arabaya bindiğinizde genellikle araba hareketleriyle uyur bebeğiniz. Dönüşte de yorgun olduğundan yine uyur. Burdan aldığınız cesaretle bebekle dışarı gezmeye çıkmaya karar verirsiniz. Bilmezsiniz ki hastanelerde bebek ağlamaları sorun teşkil etmez çünkü her köşede ağlayan bir bebek vardır. Hastaneler emzirmek ve alt değiştirmek için uygun ortam sağlar. Sıcaklık ve havalandırma bebeklere uygundur. Oysa hastane dışında bir yerde sudan çıkmış balığa dönebilirsiniz.

Bizim ilk denemelerimiz 1.ay muayenesi sonrası biryere oturmakla başladı. Önceleri uyurken kakasını yapmasıyla bebek odası olmayan biryer tercih ettiğimizi acı bir tecrübeye öğrendik. Demek ki bebekle dışarı çıktığımızda daha tedbirli olmalıydık.

Sonra havanın iyi olduğu bir dönem sadece yakın yerlerde dolaşmaya çıktık ve ağlayınca koşa koşa eve döndük.


Ikea bebek odası en rahat olan avmlerden biri bizim de bir sonraki tercihimiz ikea'dan yana oldu. Fakat bebeğimin gaz sancısının tutması ile yine koşarak arabanın yolunu tuttuk :)


Yine yakın yerlerde yürüyüş ile devam etti denemelerimiz hakkını yemeyeyim bu sefer biraz daha uzun sürdü.

Hava güzeeeeellll İnegöl'e babaanne dede görmeye gidiyoruz...


Derken 5 ay oldu hala denemelerimiz sürüyor. Ama tam anlamıyla başarabildiğimiz söylenemez. Yakında oturan arkadaşlarımızın evlerine bir tek sorunsuzca gidiyoruz. Ilk zamanlar ev gezmeleri daha mantıklı oluyor. Ama bir kafeye oğluşumla dahagidemedik. Havaları ısınmasıyla ve oğluşumunda biraz daha büyümesiyle bunu da deneyeceğiz başarılı olduğumuz zaman buradan paylaşacağım.

Kendimce dışarı çıkma olayını kolaylaştırmak bazı yöntemler buldum belki işinize yarar;

  • Çantam hazır içinde bez alt açma ıslak bez krem yedek kıyafet body çorap hırka ve oyuncak bulunuyor.
  • Dışarı kıyafetlerimiz şapka atkı battaniye vs. Hep anakucağının üzerinde bir arada bulunuyor.
  • Gece uykularımızı ve banyo düzenimi bozmamak için gece oturmasına gitmiyoruz.
  • Bebeğin daha rahat yatıp oynayabilmesi için yakın ev gezmelerini tercih ediyoruz.
  • Tabi ki oğluşumun çıkmadan önce altının temiz ve karnının tok olmasına dikkat ediyorum.
Herkese dışarı çıkma konusunda kolaylıklar...





8 Mart 2014 Cumartesi

Bugün kadınlar günü, BİZİM günümüz

Bugün kadınlar günü, BİZİM günümüz.


Kadınlar; nasıl bir dünya isterdiniz ? Ya da nasıl bir hayat ? Ben hemen isteklerimi sıralayayım da belki bir duyan olur :)


  • Çalışan kadınının da işten gelip yorgun olan eşi gibi yorulabileceği,
  • Evdeki sorumlulukların paylaşıldığı,
  • Kadının hem çalışıp hem de evdeki işleri de mükemmel yaptığı için takdir edildiği,
  • Kadınların beden gücü yerine beyin gücünün önemsendiği,
  • Kadına şiddet yerine şefkat gösterildiği,
  • Kadın hamileyim dediğinde patronların çıkarılacak eleman gözüyle bakmadığı,
  • Işyerinde kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldığı,
  • Ilk 6 ay sadece kendi sütüyle beslemek istediği yavrusu için doğum izninin hala 4ay olmadığı,
  • Süt iznini kullanmak istediğinde amirlerinin surat etmediği,
  • Babanın bebek bakım konusunda emzirmek dışında herşeyi yapabileceğini bildiği,
  • Kadının yine bir başka kadın tarafından kuyusunun kazılmadığı, ayağının kaldırılmadığı,
  • Inceliğin her kadının hoşuna gideceğinin bilindiği,


Bir dünya istiyorum.

Bugün dostluğuyla, sohbetiyle, sıcacıklığıyla bana kendimi özel hissettiren kadın tubişim herşey için teşekkürler

Son olarak Dünya Kadınlar Günümüz Kutlu olsun Şekerler... İstediğimiz yeni dünya düzenine en kısa zamanda ulaşmak dileğiyle...






5 Mart 2014 Çarşamba

Bebeğimin Gelişimi: 5. Ay

Bebeğim dün tam 5 aylık oldu. Bu ayda bebekler neler yapabilir?

 •  Dik oturduğunda başını düz tutabilir.
 •  Karnının üstünde yatarken kollarından destek alarak göğsünü yerden kaldırabilir.
 •  Bir taraftan bir tarafa yuvarlanabilir.
 •  Bir üzüm kadar küçük nesnelere dikkat edebilir.
 •  Neşe ile çigliklar atabilir.
 •  Bir nesneye doğru uzanabilir.
 •  Parmaklarının uçlarına değdirilen bir çıngırağı kapabilir.
 •  Bacaklarının üzerine bir miktar ağırlık verebilir.
 •  Ellerinden çekilerek oturtulduğunda başını gövdesi ile aynı seviyede tutabilir.
 •  İnsan sesine doğru dönebilir.
 •  Bebeğiniz belki yardımsız olarak oturmayı da başarabilir.
 •  Aguu ve benzeri sesli ve sessiz kombinasyonları çıkartabilir.
Yukarıdaki liste www.bebek.com'dan alıntıdır.

Gelelim benim pıtırcığıma;
  • Oturduğunda başını dik tutmasına rağmen gövdesini tam dik tutamıyor öne doğru düşüyor.
  • Karnının üzerinde yatarken kollarını destek alarak göğsünü yerden kaldırmayı daha denemedi. Fakat başını kaldırıp döndürebiliyor.
  • Yuvarlanıyor fakat eli altında kaldığı için sinirleniyor.
  • Nesnelere uzanıyor kapıyor hızla ağzına götürüyor. Bir elinden diğer eline nesneleri geçirebiliyor.
  • Bacaklarının üzerine bir süre ağırlığını verebiliyor.
  • Tepkileri artık çok belirgin gülüyor kahkaha atıyor. Sevmediğinde mızmızlanıyor. 
  • Çığlıklar atıyor. Agu benzeri sesler çıkarıyor. 
  • Hala ellerini inceliyor.
  • Dudaklarını şapırtatıyor.
  • Ağzından tükrükler çıkarıyor.
  • Salyalarımız had safhada fakat daha dişlerimiz yok. 
  • Emzik almadığımız için damaklarını ve yanaklarını emiyor.
  • Yatar pozisyonda ayaklarını tutabiliyor.



Bu ay; doktorumuz kısa süre destekli oturtmamızı, giderek bu süreyi artırmamızı ve kendi kendine yuvarlanmasına izin vermemizi söyledi.

Sağlıklı günleeeeer....

5. Ay Kontrolümüz ve Aylara Göre Bebeğimin Boy-Kilo Gelişimi

Bugün 5. Ay rutin doktor kontrolümüz vardı.  Öncelikle doktorumuz bu ayın oturmayı öğrenme ayı olduğunu söyledi. Günde 1-2 dakika destekli oturtmamızı ve bu süreyi gittikçe artırmamızı belirtti. Sonrasında muayene etti herşey normaldi şükür. Boy ve kilo durumuna göre ek gıdaya geçip geçmeyeceğimize karar verecektik. Kilosu 7340 olmuştu. Geçen ay 6700 idi yani 640 gr almıştı. Doktorumuz bu ayda kilo alımı 500 gramın altına düşerse ek gıdaya başlayacaktık fakat biz anne sütüne devam edelim dedi.

Sonrasında ağızdan damla şeklinde verilen rota virüsü aşımızın 2. Dozunu aldık. Bizimki iştahla içince doktorumuz Batucuk çok hevesli 15 gün sonra havuç ve elma suyu verebilirsiniz dedi böylece ek gıdaya başlamış olduk haydi hayırlısı...

Bu ayda günde 5 damla Ferrum ve günde 15 damla ACD3'e devam ediyoruz. Gaz problemimiz hala tam olarak bitmediğinden Sab Simplex'e de devam ;)

Doğumdan itibaren oğluşumun gelişimi ise şöyle:

Doğum
Kilo: 2910 gr Boy: 50 cm

1. Ay
Kilo: 4000 gr Boy: 53 cm

2. Ay
Kilo: 5090 gr Boy: 57 cm

3. Ay
Kilo: 5940 gr Boy: 61 cm

4. Ay
Kilo: 6700 gr Boy: 64 cm

5. Ay
Kilo: 7340 gr Boy: 66,5 cm


Bugünün hatırası



4Moms Mamaroo Graco SweetPeace'e Karşı

Gazlı bir bebeğim olduğunu daha önceki postumda yazmıştım. Yazdıklarımı okuyanlar biraz karamsar bulabilir fakat gazlı bebeği olanın halini ancak yaşayan anlar. Çaresizlik had safhadadır. Her duyduğunuzu yapmak her gördüğünüz ürünü bir ihtimal iyi gelir diye denemek istersiniz. Çünkü bebeğinizin 15 dakika da olsa kendi başına durmasından daha güzel bir nimet yoktur o dönemde.

İşte biz de bu durumları yaşarken geçtik yine internetin başına bebeği oyalayabilecek ne tür ürünler var başladık araştırmaya şunu söyleyebilirim ki bebekler için envai çeşit sallanan taşıma sandalyesi var piyasada. Bu süreçte bizim tercihimiz 4Moms Mamaroo'dan yana oldu. Sitesinden görebileceğiniz üzere butik bir marka sadece 4 çeşit ürünü var ve ürünleri sıradan değil. 4Moms Mamaroo annenin bebeğini tutuş şekillerinden ve hareketlerinden ilham alınarak tasarlanmış. Üründe 5 farklı sallanma özelliği var ve 5 kademeli hız ayarı var. Dahili olarak doğa sesleri var aynı zamanda telefonuzu bağlayıp oradan da istediğiniz müziği çalabiliyorsunuz. Koltuğu 3 kademeli ayarlanabilir. Kılıfı yıkanabilir. Ayrıca ürünün 12 kiloya kadar taşıma kapasitesi var.


4Moms MamaRoo
Gelelim benim deneyimlerime; öncelikle gazlı bir bebekten birşeye 5 Dakika'dan fazla odaklanmasını veya sakin bir şekilde uzun süre durmasını ya da sizi hiç uğraştırmadan uykuya geçmesini beklemek hayalmiş. Büyük hayaller ile aldığımız bu ürün bize bunu öğretti. Ilk oturduğunda farklı birşeyle karşılaştığı için keşfetme amaçlı sakin bir şekilde durdu ve kısa bir süre sonra beklenen ses duyuldu yani ağlama sesi :) tabi ki sıkılmıştı ve kucak istiyordu. Ben 5 kademeli hız ayarı da olsa bebeğin dikkatini çekecek kadar hızlı bulmadım. Hep 5. Ayarda çalıştırdık fakat o bile hızlı bir ayar değil. Kısa bir süre sonra da sattık. Zaten biz de ikinci el almıştık. Yine de her bebeğin kendine özel olduğunu düşünüyorum. Işe yarayacağını düşünüyorsanız siz de bizim gibi ikinci el alabilirsiniz. Ayrıca bu postu hazırlarken mamaroo Türkiye'nin sitesine baktım şimdi daha hızlı yazıyor. Demek ki gerçekten bir sıkıntı imiş. Son olarak ben yine de biraz erken sattığımızı düşünüyorum. Şimdi gaz sorunumuz bitti ve daha kendi kendine oyalanır hale geldi. Bence şuan işimize yarayabilirdi.
Ayrıntılı bilgi ve videolar için;
http://www.4moms.com.tr/mamaroo.html

Graco SweetPeace
Bu ürünü almamızın sebebi bebeğim ayakta sallayarak uyuyor olması. Ürünün de sağ sol sallama özelliği ile belki kendiliğinden uykuya geçer ümidiyle aldık. Ürün içeriğinde 9 aya kadar kullanımı uygundur yazıyor ama bence ürün tamamiyle yenidoğana yönelik taşıma kapasitesi az. Burada 4Moms Mamaroo nun bu ürüne göre çok daha sağlam olduğunu söyleyebilirim. Fakat bu ürün de diğerine göre daha hızlı yenidoğanda kullanıldığında kilosu az olacağından hız konusunda daha da verimli olacağını düşünüyorum.
Bunlar da özellikleri:
Bir annenin gerçek sallama hareketlerine dayanan yenilikçi ve patent altında geliştirilmiş hareketleri yapar, 3 eğme konumlu, 6 hızlı, 2 farklı titreşim sağlayan yüksek kaliteli sesler çıkartır (Doğa sesleri, kalp atışı ve müzik, MP3 bağlantısı)




Bu iki deneyimden sonra annelerimizin önermediği ya da hiç bilmediği birşeyi almamaya karar verdim. Peki hiç mi işime yarayan birşey olmadı? Oldu tabi. Ikinci aydan itibaren dönence çok işimize yaradı. Öyle özellikli ışıklı birşey değil herhangi bir dönence ama işe yaradı.


Üçüncü aydan itibaren ise oyun halısı benim çok işime yaradı. Oyun halısında tercihim Fischer Price'ın piyanolu modeli. Kendi tekmeleri ile ses çıkarıyor olması bebeğimin çok hoşuna gitti. Tavsiye ederim.


5. Aydan itibaren ise oyun halısı da dönence de kullanılmıyor. Dönencenin sarkanlarını tutup kendine çekiyor. Oyun halısında da sarkan oyuncaklar çekip ağzına götürmeye çalışıyor başaramayınca sinirlenip ağlıyor.

2. Aydan itibaren hertürlü çıngırak dikkatlerini çekiyor.

Bol kahkahalı günler...

4 Mart 2014 Salı

Bu Blog Emzirme Reformunu Destekliyor

Aşağıdaki yazı http://emzirmereformu.com adresinden alıntıdır. Ayrıntılı bilgi ve 
desteklemek için lütfen sayfayı ziyaret ediniz.

EMZİRME REFORMU HAKKINDA
Emzirme Reformu, Blogcu Anne Elif Doğan ve Çalışan Gebe Simge Alhan’ın  birlikte 
hazırladıkları Emzirme Reformu Manifestosu’nu da içeren bir harekettir.
Hareketin amacı anne sütü ve emzirmenin önemi hakkındaki farkındalığı 
arttırmaktır.  Çalışsın çalışmasın, bütün annelerin emzirme konusunda 
yeterince bilgi, donanım ve desteğe sahip olmaları için 
eğitimlerin arttırılması, destek gruplarının oluşturulması hareketin 
gayelerindendir. Çalışan annelerin, Sağlık Bakanlığı’nın 
“ilk 6 ay sadece anne sütü” görüşüne istinaden bebeklerine 
ilk 6 ay sadece anne sütü verebilmeleri için gerekli koşulların 
oluşturulması amacıyla doğum sonrası ücretli iznin 
6 aya çıkarılması, emziren annelerin işe döndükten sonra 
işyerindeki koşullarının iyileştirilmesi, emzirmeye devam ettikleri 
müddetçe buna uygun koşulların sağlanması, 
emziren annelerin emzirdikleri ya da süt 
izinlerini kullandıkları için iş yerinde 
mobbing’le karşılaşmalarının önlenmesi, karşılaşmaları 
halinde ise destek olunması da bu hareketin amaçlarındandır.

Mothercare artık Hepsiburada.com'da

Mothercare özellikle yenidoğan tekstilinde hem desenleri hem de kalitesi açısından annelerin çokça tercih ettiği bir markadır. Bildiğiniz üzere Mothecare web sitesinnde online satış imkanı yoktu. Fakat artık Mothercare ürünlerine hepsiburada.com üzerinden ulaşabiliyoruz. Şimdilerde indirim de var ihtiyacı olanlar kaçırmasın. Ayrıca sadece Mothercare değil tüm Demsa Group markaları yine hepsiburada.com' da

İşte size birkaç örnek